4 Eylül 2012 Salı

Dondurmacılar

Dondurma 4 mevsim yense de, esas keyfinin çıktığı sıcaklar bitmeden hafsalamda kalan lezzetler sırasıyla bir ilk on oluşturayım istedim:

1. Engin Dondurma Boza Sahlep (İncirli Caddesi-Bakırköy)
2. Rumeli Dondurmacısı (Çeşme/İzmir)
3. İsmail Şafak Roma Dondurmacısı (Büyükçekmece Sahil) -çocukluğumun tadı-
4. Tadım Dondurma (Kızılcıklı/Eskişehir)
5. Pınar Dondurma (İnönü Caddesi- Kozyatağı/Kadıköy)
6. Roma Dondurmacısı (Barbaros Bulvarı-Beşiktaş)
7. Er-edem Dondurma (İstasyon Caddesi-Ereğli/Konya)
8. Venüs Pastanesi (Halaskargazi Caddesi- Osmanbey) -diğer şubelerinde de vardır tabii :-)-
9. Hacı Sayid (Güngören Köyiçi)
10. Madımak Dondurmacısı (Odunpazarı/Eskişehir)

Güllüoğlu ve Özsüt'ün dondurmaları da fena değil. 

"Gelato" adıyla devşirme dondurma çeşidinde güzel olana rastlamadım. Krema gibi. Charly Temmel'in (Beyoğlu) dondurmasını beğenmedim misal. Cremia Milano'da da (Beyoğlu) onca para dökecek bir numara yok bana göre. Damak zevki elbet.

Kırçiçeği'nin kebaplarına ızgaralarına eyvallah fakat dondurmasından buz parçaları çıkıyor, bilginize.


17 Ağustos 2012 Cuma

Kahvaltı notları


Dondurma ile alakalı laklaka devam edeceğimi belirterek kahvaltı mevzusuna dalmak istiyorum.


  • Koyun ve ezine inek peynirinde Tahsildaroğlu on numara, Sütaş felaket.
  • Buna rağmen Sütaşın süzme peyniri gerçekten leziz.
  • Üçgende Lavaşkiri pahalı ve bence bir Karper değil.
  • Damak zevkidir tabi ama bana göre Erzincan tulumu, İzmir tulumunu döver. Tulum demişken, bez tulum da yensin. Taze ceviz tulumun iyi eskortudur. Çeçil peyniri ve kaşar da sofrayı çeşitlendirir. Yolunuz düşerse peynir çeşitleri için Mısır Çarşısının Eminönü çıkışına yakın İtimat peynirciliğe uğrayınız.
  • Ege yöresinin çizik yeşil zeytini enfes. bildiğimiz yeşilden biraz daha koyuca. zeytin ve zeytinyağı mümkünse "memleketlerden" getirilsin.
  • Zeytinyağı-nar ekşisi karışımının içine atılan kurutulmuş domates -paketlenmişler yerine aktardan/pazardan almayı tercih edin- keskin bir lezzet olur.
  • Salkım ve kiraz domates, -çok afedersiniz- Çengelköy hıyarı can'dır. Mevsime göre kıl biber, sivri biber, maydonoz dadından yinmez.
  • Akıtma (krep) yahut gözleme topuna çıkacaksanız, tereyağı kullanmanız tavsiye olunur. Krep tariflerine girmeyeyim fakat bilinen karışıma hem şeker, hem tuz katmak faidelidir. Krep tavası işi kolaylaştırır.
  • Tosta soyulmuş domates ne güzel yaraşır. Tost ekmeği kullanılmışsa dikine üçgen biçiminde kesilerek servis edilmesi artiz olur.
  • Yumurtanın tazesiyle yapılacak bir omlette diğer malzemeler ne olursa olsun kıyılmış tereotu ve maydanoz demirbaş olmalı. Misss...
  • Tatlı bölümünde, Nutella'nın yanısıra Sarelle Duo ve bitter çeşitleri denenebilir. Nutella/kaymak ya da Nutella/labne peynir güçlü kombolar olup aşırı sıcakta yenmesi tavsiye edilmez. :-)
  • Yolunuz Ege'ye düşerse el yapımı turunç/portakal kabuğu/incir reçellerini tadın. Sakız reçeli diye satılan macun kıvamındaki karışım kahvaltıdan ziyade kurabiye/kek yapımına daha uygun sanki.
  • Calve'nin şekersiz fıstık ezmesi, balla iyi gidiyor. Başka bir markada şekersiz fındık ezmesi göremedim.
  • Yulaf ekmeği ve cevizli ekmek kahvaltıya yakışır.
  • Kahvaltıda kızarmış patates de bence enfestir. Boludayken halam kızartırdı. İstanbul'da göremediğimiz bir alışkanlık.
  • Etseverler için; Cumhuriyet Sucukları Afyon'a giden bir tanıdıktan yüzsüzce istemeye değecek lezzette olup Afyon'a gidecek kimse bulamayanlar için Maret'in Boncuk Sucuk'u da tavsiye edilebilir. Hindi salam ve dana jambon olmasa damak tadımızdan bir şey eksilir mi bilmem ama yine de sofraya koymak lazım, belki seven çıkar, ayıptır yahu.
  • Mevsime göre meyve, portakal, erik, siyah üzüm, mandalina vs. konabilir sofraya.
  • Demlik poşetinde bence siyah çayda en iyisi Doğadan Gizli Bahçe ve Çaykur. Ama Çaykur'un 100'lük poşeti olmadığından ekonomik olmuyor. (Buradan yetkililere sesleniyorum.) Aromalı çay seven biri olaraktan Bergamot ve Earl Grey'in yanısıra Ceylon'u da tavsiye ediyorum. Demliğe eser miktarda çubuk tarçın ve karanfil de atılabilir.
  • Ve üstadı anmadan olmaz, kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğu doğrudur.

16 Ağustos 2012 Perşembe

Sapkınlık Düzeyinde bir Fenomen: Dondurma

Benim için öyle sevgili gurme dostlarım. Tüketmeden duramayacağım ve uğruna öğünlerimi feda ettiğim yegane yiyecektir. (Yalan tabi. Tek olmayabilir. Ama aklıma ilk gelen o.)

1 Kilo dondurmayı bir oturuşta bitirdiğimin resmi kayıtları mevcuttur mesela. Fakat elbette bu benim dondurma sevgimi ispat etmemekle beraber, pisboğaz bir ruh hastasına dönüştüğüm zamanlarda gerçekleşmiştir. yine de konu açılmışken bunu övünürcesine söylemeden edemedim.

Her gittiğim yerde verdiğim sayısız dondurma siparişlerinden, bu muhteşem yiyecek hakkında birtakım olmazsa olmazlar belirledim. (Bu kriterler tamamen şahsi damak zevkime göre belirlenmiş olup geliştirilmeye açıktır. Bir Vedat Milor kudretinde olsaydım daha dayatmacı bir tavrım olabilirdi elbette.)


1. Özünde sahlep bulunmayan dondurma yalandır, yavandır.
2. Dondurmanın aroması güçlü, şekeri kararında olmalıdır. Şekerin aromadan baskın çıktığı dondurma kalp kırar, üzer.
3. Dondurmanın içinden buz parçaları çıkmamalıdır.
4. Dondurmanın içine katılan parça çikolata vs eklentiler taze olmalıdır.
5. Dondurmanın bandırıldığı soslar plastik kıvamında donan cinsten değil, akışkan cinsten olmalıdır.
6. Dondurma, krem şanti değil, sakız kıvamında olmalıdır.




Bu gecelik bu kadar sevgili boş sanal sayfa. Önümüzdeki günlerde bu konuyu gereksizce uzatmaya devam edeceğiz.

Merhaba

Diğer blogtan gelen sevgili takipçilerim (4) bu blogu neden açtığımı bilir ama siz ki, tesadüfen buraya düştüyseniz, hemen belirtmeliyim ki bu sayfalarda yeme/içme/gezme konularında birtakım gözlem/deneyim/yorumlarla karşılaşacaksınız. Ne bileyim belki de kıymetli yorumlarınızla siz de bu sayfalarda bir iz bırakcaksınız. Ne bileyim.

Hulasa, hoşgelmişsiniz.